Dijital dönüşüm, Endüstri 4.0'ın hayatımıza girmesi ile ortaya çıkan bir terimdir. Her kuruluş için değişen ve dinamikler içeren zorlu bir süreçtir. Ancak, etkili bir dijital dönüşüm ile kuruluşların büyük başarılar elde etmesini mümkün kılmaktadır. Sadece teknoloji ve süreçleri güncellemekten çok daha fazlasını içermektedir. Organizsayonun tüm birimlerinin bu dönüşümü özümsemesi ve adapte olması gerekmektedir.
Dijital Dönüşümün İlk Adımları Nelerdir ?
Dijital dönüşüm kavramına geniş açıdan bakmak gerekirse; teknolojinin ortaya çıkması yüzlerce hatta binlerce öncesine dayanmaktadır. Günümüzde teknoloji denildiğinde aklımıza bilgisayarlar, elektronik icatlar ve robotlar gelse de matbaa ve tekerleğin icadı döneminin güncel teknolojileri arasında sayılmaktaydı. Teknolojinin yaygın kullanımı ile sektörlerin, kuruluşların ve bireylerin, kendilerini güncel tutmaları bir zorunluluk haline gelmiştir.
Dijital dönüşüm, sektörel bazda kullanılan tüm terimleri, siyaset, ticaret, sanayi ya da medya söylemlerini sayısallaştırma, yani veriyi dijital bir forma dönüştürmektedir. Sayısallaştırmayı teknik olarak açıklamak gerekirse, seslerin ve nesnelerin bir dizi sayı üreterek temsil edilmesidir. Örneğin; telefon görüşmeleri bunun en iyi örneğidir. Ses kalitesini, karşıdan gelen tepki süresini, şebeke kapasitesini, etkinliği ve sürdürülebilirliği artırmak amacıyla telekomünikasyon ağlarında 1970’lerde sayısallaştırma başlamıştır.
Dijital Dönüşümün Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir ?
Dijital dönüşüm hem bir fırsat, hem de zorlu bir yol olarak değerlendirilebilmektedir. Her sektörün kendi dinamikleri farklı olsa da, müşteriyi merkeze alan uygulamalar daha başarılı olarak kabul edilmektedir. Müşterinizin kim olduğu, ihtiyaçları, talepleri ve sizin onlara ne sunacağınızı bilmek, dijital dönüşüm sürecinin başlangıcında işinizi kolaylaştıracaktır.
Müşteriyi temel alan anlayışı benimsedikten sonraki adım ise, dijital dönüşüm için belli kriterleri ve KPI’ları belirlemektir. Ulaşılabilecek hedefler koyup adım adım ilerleyerek, dijital dönüşümü organizasyonun tamamına benimsetebilirsiniz. Ayrıca bu adımları belirlerken, "Sizin için öncelikli olan ne ?"" sorusuna doğru cevabı vermeniz oldukça önemlidir.
Planlama yaparken işçiler, çalışanlar ve organizasyon liderlerinin karşılaşacakları kültürel zorluklar, işletmeler tarafından hesaplanmalıdır. Değişen ekipmanlar ve yeni teknolojiye adapte olmak, başlangıçta oldukça zorlayıcı olacaktır. Fakat, işletmelerin faydası için bu dönüşüme ihtiyaç vardır. Dijital Dönüşümü başlatan firmalar uzun vadede yüksek karlılık ve gelirlerin artışı ile rakipleri arasında öne çıkacaklardır.
Sektörel bazda dijital dönüşüm faaliyelerinin avantajları incelenecek olursa;
Üretim sektöründe dijitalleşme, Endüstri 4.0 olarak da adlandırılabilmektedir. Tüm üretim bandının dijitalleşmesi ve birbiri ile iletişimi anlamına gelmektedir. Dijital dönüşüm, Endüstri 4.0’ın merkezindedir. Eskiden çok pahalı olan bulut sistemler, sensörler ve teknolojik tüm araçlar artık uygun maliyetlidir ve pek çok fabrikanın vazgeçilmez sistemleri hâline glemiştir. Üretim bandında sağlanan dijital dönüşüm, ileri vadede fabrikalara yüksek kârlılık ve ürün kusursuzluğunu beraberinde getirmiştir.
Müşteri odaklı dijital dönüşümün en iyi örneklerinden biri, turizm sektöründe yaşanan teknolojik gelişmelerdir. Çevrimiçi rezervasyon, puanlama, karşılaştırma hatta rezervasyon iptali gibi birçok durum, yeni sistemler sayesinde çok kolay hâle gelmiştir. Bu bağlamda, insanlar artık fiziki bir turizm acentasına ihtiyaç duymamaktadır. Online acenteler, gerekli tüm desteği istenilen yerde ve zamanda vermektedir. İşleri kolaylaştıran çevrimiçi acenteler arasında, Expedia.com ve Booking.com öne çıkmaktadır. Bunun yanında AirBnB.com da sektöre bambaşka bir yenilik getirmiştir.
Ülkemizde de büyük altyapı çalışmaları ile desteklenen bankacılık sektörü, rotasını geleceğe çevirmiş durumdadır. Dijital dönüşümü her kanalda kullanan bankacılık sektörü internet bankacılığı, mobil uygulamalar ve ATM’ler ile hem işimizi kolaylaştırmakta hem de kendilerine büyük yatırımlar yapmaktadırlar.
Covid-19 öncesinde yavaş bir ivmeyle ilerleyen eğitimde dijital dönüşüm süreci, pandeminin getirdiği sosyal mesafe zorunluluklarından dolayı çevrim içi sürece hızlıca adapte olmuştur. Çevrim içi eğitim araçlarının gelişmesi, video odaklı dersler ile artık uzaktan eğitim alabilme imkanı 7 gün 24 saat mümkün olmaktadır. Pandemi sürecinde özellikle üniversiteler başta olmak üzere, ülkemiz uzaktan eğitim sistemine çok hızlı adapte olmuştur ve eğitimin kesintisiz olarak devam etmesi sağlanmıştır.
Dijital Dönüşümün fark yarattığı sektörlerden biri de sağlık sektörüdür. Hastalara ait klinik verilerin depolanması ve tıbbî kayıtlar, hasta geçmişleri, aile öyküleri, kullanılan ilaçların kayıtlarının tutulması, gelecekte oluşabilecek durumlar için büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kurum içinde sıklıkla yürütülen işlemlerden olan, hasta nakillerinin kolaylaşması ve evrak kayıtlarının tutulması, doğru tasarlanmış dijital dönüşüm uygulamaları ile oldukça kolay hâle gelmiştir.